Ortodontik tedavi, sadece çarpık dişleri düzeltmekten çok daha fazlasını ifade eder. Bu süreç, yüz hatlarınızla uyumlu, sağlıklı ve estetik bir gülüşe kavuşmanın anahtarıdır. Peki, bu dönüşüm nasıl gerçekleşir? Ortodontik tedavinin genellikle üç ana aşamadan oluştuğunu söyleyebiliriz. Gelin, bu aşamaları birlikte inceleyelim.
Ortodontik tedavinin ilk ve en önemli adımı, dişlerin ameliyat için uygun pozisyona getirilmesidir. Bu aşamada devreye genellikle tel tedavisi (braketler) veya şeffaf plak tedavisi girer. Amaç, dişleri çene kemiği üzerinde ideal konuma yaklaştırmak ve cerrahi müdahalenin daha başarılı ve öngörülebilir olmasını sağlamaktır.
Bu aşama, ortodontistlerin uzmanlık alanına girer. Dişlerin rastgele hareket ettirilmesi söz konusu değildir. Aksine, bu süreç titiz bir planlama gerektirir. Günümüzde bu planlama, geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek tamamen dijital bir boyuta taşınmıştır.
Ortodontik tedavinin ikinci aşaması cerrahi müdahaledir. Bu aşama, genellikle çene kemiklerinde belirgin bir uyumsuzluk olan ve sadece diş hareketleriyle düzeltilemeyen vakalarda gereklidir. Planlanan ameliyat, tek çeneye (alt veya üst) veya çift çeneye yönelik olabilir.
Burada ortodontistin rolü, ameliyat öncesinde dişleri doğru pozisyona getirerek cerrahın işini kolaylaştırmak ve ameliyat sonucunun daha stabil olmasını sağlamaktır. Dijital planlama sayesinde, cerrah ameliyat sırasında tam olarak ne yapacağını bilir ve bu da operasyon süresini kısaltır, riskleri azaltır ve başarı oranını artırır. Ortodontistin hazırladığı özel cerrahi rehber plakları, ameliyat sırasında cerraha yol göstererek planlanan değişikliklerin birebir uygulanmasına yardımcı olur.
Ameliyatın ardından başlayan bu son aşama, hem ortodontist hem de hasta için sabır gerektiren bir süreçtir. Amaç, ameliyatla elde edilen yeni çene ve diş konumlarının kalıcı hale gelmesini sağlamak ve gülüşü daha da mükemmelleştirmektir.