Günümüzde estetik beklentilerin yükselmesiyle birlikte, sadece sağlıklı değil, aynı zamanda göz alıcı bir gülüşe sahip olmak da pek çok kişinin önceliği haline geldi. İşte bu noktada, ortodonti ve gülüş tasarımı gibi modern diş hekimliği uygulamaları devreye girerek hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Bugünkü blog yazımızda, ortodontik tedavi ve ardından porselen lamina uygulamalarıyla bambaşka bir görünüme kavuşan bir hastamızın etkileyici dönüşüm hikayesini yakından inceleyeceğiz.
İlk bakışta dişleri düzgün gibi görünen hastamızın aslında önemli bir sorunu vardı: ön üst ve alt dişlerinin uç uca gelmesi. Bu durum, sadece estetik bir kaygı yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda dişlerin fonksiyonel ilişkisini de olumsuz etkiliyordu. Diş hekimimizin dikkatli muayenesi sonucunda, bu durumun temelinde üst dişlerdeki “enak darlığı” olduğu tespit edildi. Bu darlık, hem gülüş estetiğine yansıyor hem de üst ve alt dişlerin ideal kapanışını engelliyordu. Öyle ki, alt dişin genişliği ile üstteki yan dişin genişliği neredeyse aynıydı. Harmonik bir gülüş için bu oranın düzeltilmesi ve üst dişlerin genişletilmesi gerekiyordu.
Hastamız için modern ortodontinin sunduğu konforlu ve estetik bir çözüm olan şeffaf plaklarla tedaviye başlandı. Tedavi sürecinde, dişlerin arasına kontrollü bir şekilde boşluklar oluşturuldu. Özellikle yan dişler arasındaki boşluklar, ideal diş oranlarını yakalamak ve daha estetik bir gülüş hattı oluşturmak için kritik öneme sahipti. Bu boşluklar sayesinde, daha önce ucu uca gelen dişler arasındaki örtüşme de artırıldı ve üst dişler hafifçe öne alınarak estetik parametrelere uygun bir pozisyon elde edildi.
Ortodontik tedavi ile elde edilen ideal diş pozisyonları, gülüş tasarımının ikinci ve en estetik aşaması için mükemmel bir zemin oluşturdu. Hastamıza 6 adet diş üzerine porselen lamina uygulaması planlandı. Bu aşamada, dişlerdeki boşluklar tamamen düzenlendi, dişlere gerekli açılar verildi ve artık işin tamamen estetik boyutuna geçildi.
Tedavi bitiminde ortaya çıkan sonuç gerçekten de büyüleyiciydi. Dişlerin genişlikleri, estetik açıdan çok daha dengeli ve birbirleriyle orantılı bir hale geldi. Alt ve üst dişler arasındaki genişlik uyumu gözle görülür bir şekilde iyileşti. Arka planda alınan fotoğrafta da görüleceği üzere, dişlerin genişlikleri önden arkaya doğru %60 oranında azalarak doğal ve estetik bir görünüm sunuyordu. Yan profilden bakıldığında ise alt ve üst dişler arasındaki uyum ve renk bütünlüğü kusursuz bir şekilde sağlanmıştı.
Vakamızda şeffaf plaklarla boşlukların açılması aslında 7 plak gibi kısa bir sürede planlanmıştı. Ancak hastamızın plaklara alışma sürecinde yaşadığı ufak tefek zorluklar nedeniyle ek plaklar kullanılarak bu süreç biraz daha uzatıldı. Nihayetinde, porselen lamina uygulamaları ise yaklaşık 2 hafta gibi kısa bir sürede tamamlanarak hastamız hayalindeki ışıltılı gülüşe kavuştu.