Tıpkı doğal dişlerimiz gibi, yıllar önce yapılan estetik restorasyonlar da zamanla yıpranabilir, renk değiştirebilir veya fonksiyonel sorunlara yol açabilir. Kliniğimize başvuran son hastamız da, 10 yıl önce yaptırdığı zirkonyum kaplamalarından memnun değildi. O dönemin koşullarına göre başarılı bir çalışma olmasına rağmen, günümüz estetik beklentileri ve hastamızın değişen ihtiyaçları doğrultusunda bir yenileme planı oluşturduk. Bu yazımızda, mevcut zirkonyumların sökülerek daha estetik, fonksiyonel ve doğal görünümlü yeni zirkonyumlarla nasıl bir dönüşüm sağladığımızı inceleyeceğiz.
Hastamızın 10 yıl önce yapılan zirkonyum kaplamaları incelendiğinde, ilk dikkatimizi çeken formlardaki bazı problemler oldu. Özellikle dişlerin iç bükey formda çalışılması, gülüş sırasında karanlık alanların oluşmasına neden oluyordu. Uzun süreli kahve ve sigara tüketimi de bu bölgelerde belirgin renklenmelere yol açmıştı. Hastamız, genel gülüş estetiğinden ve dişlerinin görünümünden artık mutlu değildi.
Mevcut durumu iyileştirmek ve hastamızın beklentilerini karşılamak amacıyla, zirkonyumları yenilemeye ve gülüş hattına bir diş daha eklemeye karar verdik. Mevcut durumda dişler gelirken bir tanesi hafifçe arkada konumlanıyordu ve bu durum bütünsel bir estetik görünümü olumsuz etkiliyordu. Planımız, 8 diş üzerinden çalışarak daha dış bükey, boşluksuz ve uyumlu bir diş dizilimi oluşturmaktı.
Mevcut zirkonyum kaplamalar titizlikle söküldükten sonra, alttaki dişlerde gerekli düzeltmeler yapıldı. Bu aşamada dişlerin kesilmiş hali, yeni zirkonyumların nasıl bir temel üzerine inşa edileceğini açıkça gösteriyordu. Ölçü alma işleminden sonra laboratuvar aşamasına geçilerek, hastamızın arzu ettiği yeni form ve renkte zirkonyumlar hazırlanmaya başlandı.
Tedavinin tamamlanmasıyla birlikte hastamızın gülüşünde gözle görülür bir değişim yaşandı. Önceki iç bükey formların yerini, daha dolgun ve boşluksuz bir tasarım aldı. Dişlerdeki renklenmeler tamamen giderilerek, hastamızın tercih ettiği daha açık ve doğal bir ton elde edildi. Özellikle arkada konumlanan dişler de ön plana çıkarılarak, daha bütünsel ve harmonik bir gülüş sağlandı.
Yeni zirkonyum kaplamalarda, tıpkı doğal dişlerde olduğu gibi şeffaflıklar ve hafif ton farklılıkları özenle uygulandı. Tek renk ve dümdüz bir görünümden kaçınılarak, daha parlak ve daha mat alanlar, hatta hafif sarımsı veya şeffaf bölgeler kullanılarak dişlere canlılık ve doğal bir görünüm kazandırıldı.
Tedavi öncesi ve sonrası fotoğrafları yan yana incelendiğinde, özellikle dişlerin en boy oranlarında belirgin bir değişiklik yapılmamasına rağmen, formlardaki ufak dolgunluklar ve renklerdeki parlaklık farklılıkları sayesinde ne kadar büyük bir estetik değişim elde edildiği açıkça görülmektedir.
Bu vaka, zamanla estetik beklentileri değişen veya mevcut restorasyonlarından memnun olmayan hastalar için zirkonyum yenileme tedavisinin ne kadar etkili bir çözüm olabileceğini göstermektedir. Doğru planlama, titiz bir çalışma ve estetik detaylara özen göstermek suretiyle, hastamız 10 yıl sonra çok daha estetik, doğal ve özgüvenli bir gülüşe kavuşmuştur.+